Cemil Uylukcu , launch meeting of PROWES (Profound Wing Chun Escrima System)
.
Dear esteemed Si-fu and my dear students,
First of all I should make it clear that this will be the most difficult speech and letter of my life. I will try my best to express and explain some stuff which pushes me under great stress and takes my mind away especially during the last few months when I am away from Turkey. I am already aware that the things which I will explain will not be totally understood, at least for now. All I want is that you should listen to my speech even if you do not like it. My purpose is not motivating somebody for something, is only to express myself and my position. I think I should explain the result of the struggle against myself up to now, firstly to you honestly, to whom I feel responsible about everything.
I started learning Martial arts at the age of 8, and WingChun at the age of 14. And I was only 16 when I started to teach it. In other words I have always been learning and teaching what I learn to others since the time I have been in this community. Martial arts have always led me through life and have helped me to improve my character. After practicing with Si-hing Yüksel Sönmez for three years, and with the foundation of EBMAS I met Si-fu Emin and became his student when I was 17. After my Si-hing moved abroad and after I started to represent EBMAS in Turkey I had only a group consisting of 5-6 students who would be the first instructors of Turkey-EBMAS in the future. Ten years passed since that time. This style which was even not known or heard at those times is now being represented proudly in the best way. Hundreds of students are being taught and new generation of instructors are being raised .Of course all of these things did not happen with the touch of a magic stick. It was the result of too much work, too much effort and consistency. There was “being a team” and “holding the team together”. Most important of all, there was the amateur spirit which should never be lost by a martial artist.
Although it gives only losses, I will not tell the story of great success here, I will not list the things I did up to now or I will not focus on my role in this success. It is the “action” which will tell about them, not the “words”…
Although moving abroad put a distance between me and my students it also gave me a chance to look at the things from outside and realize them, and also gave me a chance to focus on them and to think about them. I had time to listen to myself and to analyze my aims in a better way. Martial arts can be done in profession; it’s all OK with that. On the other hand a person like me who has spent most of his time within the martial arts community instead of his family cannot be expected to do something different than this. But if financial stuff and earning money raises among all, becomes more important than being an instructor, becomes more important than the people; then this makes me feel cold against it. If martial arts which should in fact be a tool to reach the people are being used as a tool to make only money, this makes me think about it.
Some of the recent decisions made by Si-fu Emin and EBMAS where I belonged for years and the name of which I tried my best to sublimate, caused great financial pressure on the students. Explaining this situation and continuing the chain of sanction is becoming a very heavy duty for an “amateur spirit” instructor like me. And even after moving abroad, as a person who served consistently in every organizational happening in Turkey, I was stated to be unsuccessful by my Si-fu because of not applying the rules containing financial sanctions regularly on the students; I have been soothing myself by thinking that the measurement of success should be done with other things.
My Si-fu… I have always been thankful for your interest upon me; I became your student at an early age and learned many things from you. This is something undiscussable and unchangeable. And you already know my loyalty, during the last 10 years when you started to come to Turkey again, I have been trying my best about everything including your personal, organizational and company things without expecting any material benefits, totally with respect and loyalty and accepting them as if they are the returning to things which you improved in me.
I think I will not apply the rules of EBMAS and its new approach on the people whom I teach and who believe in me, because they do not agree with my position in martial arts and my character. By expressing all of these reasons, as you always said, by getting out freely and in a well mannered way just like coming in freely, by now I am changing my direction and delivering my resignation from the EBMAS.
I want one point to be understood well, this decision is definitely not made, as usual, in accordance to a commercial plan. It is a difficult decision made for the “peace” of my student and myself. Of course I will go on being an instructor which I did for years with passion and I will never give up on Turkey, will visit and continue teaching my students who believe in me and to whom I feel responsible. And this will be done in a structure without commercial expectations and in a mood parallel to my understanding of martial arts, under the name of proWES.
I know that everyone will not understand me for now. Things which were not told within these two papers, or the good and bad experiences which should not be told in accordance to my understanding will stay as a mystery. And I can understand the assumed attitudes because of the created judgments by making use of these. Because I also once was on that side. Whatever the result of all these things are, I love all of my students far-or-close and thank them.
And I should put forward my regards and my thanking to Si-fu Emin despite everything…
With regards and love
Cemil Uylukcu
Saygıdeğer Si-fu’m ve sevgili öğrencilerim,
Öncelikle belirtmek isterim ki, bu hayatımın en zor mektubu ve konuşması olacak. Türkiye dışında bulunduğum özellikle şu son aylarda, beni yoğun bir şekilde düşündüren, büyük bir stres kaynağı olan bu konuları sizlere elimden geldiğince iyi ifade etmeye çalışacağım. Anlatacaklarımın herkes tarafından en azından şu anda anlaşılmayacağını biliyorum. Sizden ricam; hoşunuza gitmeyecek olsa bile lütfen yazdıklarımı ve konuşmamı sonuna kadar dinlemeniz. Amacım kimseyi herhangi bir konuda güdülemek değil, sadece kendimi ve duruşumu ifade edebilmek. Şu ana kadar sadece kendimle yaptığım savaşın sonucunu ilk kez, kendimi sorumlu hissettiğim sizlere “dürüstçe” ifade etmem gerektiğini düşünüyorum.
Savaş sanatlarına 8, WingTzun’a 14 yaşında başladım. Öğretmeye başladığımda ise yaşım 16 idi. Yani kendimi bildim bileli öğreniyor ve öğrendiklerimi aktarmaya çalışıyorum. Savaş sanatları hayatıma ve karakterime her zaman yön vermiş, çok şey katmıştır. Si-hing Yüksel Sönmez ile 3 senelik bir çalışmanın arkasından EBMAS’ın da kurulmasıyla 17 yaşımda ilk defa Si-fu Emin ile tanıştım ve öğrencisi oldum. Si-hin’imin yurtdışına yerleşmesi sonrası, ilk defa Türkiye’de EBMAS’ı temsil etmeye başladığımda, ileride her biri EBMAS-Türkiye’nin ilk eğitmenleri olacak 5-6 kişilik bir grubum vardı. 10 sene geçti.. Ne mutlu ki, o zamanlar ismi bile telaffuz edilemeyen bir stili şu anda gururla temsil ediyor, yüzlerce öğrenciye ders veriyor ve yeni jenerasyon eğitmenler yetiştirmeye devam ediyoruz. Tüm bunlar elbette sihirli bir değnekle gerçekleşmedi.. Çok ter, çok çalışmak ve istikrar vardı.. Ekip olmak, ekibi bir arada tutmak vardı.. Bir savaş sanatçısının bence kaybetmemesi gereken “amatör bir ruh” vardı..
Maalesef çoğu zaman insana kaybettiriyor olsa da, burada bir başarı öyküsü anlatıp, yaptıklarımı sıralayıp, başarıda ne kadar payım olduğundan bahsetmek gibi bir çabaya girmeyeceğim. Bunu ifade edecek olan “söz” değil, “eylem”dir…
Yurtdışına taşınmam beni öğrencilerimden uzak bıraksa da, sonrasında yaşanan durumlara dışarıdan bakabilmeye ve farkına varabilmeye, kafamı kaldırıp konular üzerine düşünmeye fırsat verdi. Kendimi dinleyecek ve amaçlarımı daha iyi analiz edecek vaktim oldu. Savaş sanatları meslek edinilebilir, bunda bir sıkıntı yok. Kaldı ki genç yaştan beri okuldan ve ailesinden fazla vakti savaş sanatlarına ayıran benim gibi birinin mesleğinin de farklı olması beklenemez. Ama para kazanmak ve ticaret, eğitmenliğin önüne geçiyor, insandan daha değerli hale geliyorsa, işte bu beni hayli soğutuyor. İnsana ulaşmakta araç olan savaş sanatı, para kazanma amacıyla insanı araç yapıyorsa, bu beni düşündürüyor.
Senelerdir içinde bulunduğum ve ismini yüceltmeye çabaladığım EBMAS’ın ve Si-fu’m Emin’in, özellikle son senelerde aldığı yeni kararlar, öğrenciler üzerinde fazlaca maddi baskıya neden oluyordu. Bu durumu açıklamak ve yaptırım zincirini devam ettirmek benim gibi “amatör ruhlu” bir eğitmen için çok ağır bir yük halini alıyor. Ve hatta yurtdışına taşındıktan sonra, son 10 senedir Türkiye’de organizasyonel tüm konularda aralıksız hizmet etmiş birisi olarak, öğrencilere maddi yaptırımı olan kuralları iyi uygulayamadığım için Si-fu’m tarafından başarısız olarak nitelendirilsem de, başarının ölçüsünün daha farklı değerler olduğunu düşünerek kendimi avutuyorum.
Si-fu’m… üzerimdeki emekleriniz için her zaman minnettarım, çok genç yaşta öğrenciniz oldum ve sizden çok şey öğrendim, bu tartışılmaz ve değiştirilemez bir şeydir. Ve siz de benim size karşı sadakatimi biliyor ve Türkiye’ye tekrar gelmeye başladığınız şu son 10 senedir, aralıksız organizasyonel, şirket ve kişisel tüm işleriniz konularında, kesinlikle maddi bir karşılık beklemeden, tamamen size karşı saygım ve sadakatimle ve bana kattıklarınızın manevi karşılığı olarak elimden gelen en iyi hizmeti verdiğimi anlıyorsunuzdur.
Ancak, savaş sanatlarındaki duruşum, karakterim ve eğitmenlik anlayışım ile bağdaşmayan bu yeni EBMAS yaklaşımını ve onun kurallarını, ders verdiğim ve bana inanan insanlar üzerinde uygulayamayacağımı düşünüyorum. Tüm bu sebeplerle, her zaman dediğiniz gibi özgür olarak girdiğim bu kapıdan, özgürce ama edeplice çıkarak, bugünden itibaren maalesef yollarımı ayırıyor ve EBMAS’tan istifamı veriyorum.
Şunun çok iyi anlaşılmasını isterim ki bu ayrılık kararı kesinlikle ve kesinlikle alışıldık olduğu üzere, ticari bir plan üzerine verilmemiştir. Kendim ve öğrencilerimin kısaca “huzuru” için alınmış zor bir karardır. Elbette tutkuyla yaptığım eğitmenliğe devam edeceğim ve hiçbir zaman da Türkiye’den vazgeçmedim. Ziyaret edip, kendimi sorumlu hissettiğim, bana inanan öğrencilerimin eğitimlerini sürdüreceğim. Ama bundan sonra bu, ticari kaygıları olmayan ve kendi savaş sanatları anlayışıma uygun bir yapı içinde, proWES adı altında gerçekleşecektir.
Beni şu anda herkesin anlayamayacağını biliyorum. Bu iki sayfada anlatılmamış olan ya da benim anlayışıma göre anlatılmaması gereken -iyi ve kötü- yaşanmışlıklar bir gizem oluşturacaktır. Ve bundan faydalanarak hakkımda yaratılabilecek olan yargılar nedeniyle alınacak tavırları da anlayabilirim. Çünkü ben de bir zamanlar o taraftaydım. Tüm bunların sonuçları ne olursa olsun, uzak-yakın tüm öğrencilerimi çok seviyor ve teşekkür ediyorum.
Ve Si-fu’m Emin Boztepe’ye herşeye rağmen üzerimdeki emekleri için tekrar teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Saygı ve sevgilerimle
Cemil Uylukcu