Türkiye Komünist Hareketi (TKH) 30 Haziran’ da Laiklik İçin Sokağa Çıktı

“Bugün gericiliğe ve şeriatçı güçlere karşı sesimizi yükseltme günüdür. Gelin bu sesi yükseltelim.” Çağrısıyla İstanbul Kadıköy’ de kitlesel bir eylem yapıldı.

Mehmet Ayvalıtaş Parkı’ nda toplanan kitle Kalkedon Meydanı’ na coşkulu bir yürüyüş yaptı.  

Kalkedon Meydanı’ nda bir basın açıklaması yapıldı. 

Kalkedon Meydanı’ nda bir basın açıklaması yapıldı. 

Bu memlekete Tarikatlar, cemaatler yabancıdır. Köklerimizde, geçmişimizde, halkın çıkarları için mücadele etmek vardır. Bugün de bunu yapacağız.

Madımak Otelini ateşe veren yobazlar aydınlarımızı “yasasın şeriat kahrolsun laiklik” sloganları atarak yaktılar. “Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak” diyerek yaktılar.

Dönemin siyasi iktidarları tabi ki bu ülkenin aydınlarını değil, katilleri koruma altına aldı. Tansu Çiller “çok şükür otel dışında olanlara bir şey olmamıştır” açıklamasını yaptı. Göstermelik bir dava ile katiller tek tek tahliye edildi, dava zamanaşımına uğratıldı. Recep Tayyip Erdoğan af yetkisini tescilli katiller için kullandı.

Sivas’ta aydınlarımız yakılırken, ellerini ovuşturanlar, katillerin avukatlığını yapanların bir kısmı yıllar sonra, Altılı Masa’da demokrasi bekçisi olarak halka yutturulmaya çalışıldı.

Dini imanı para olan sermaye sınıfı, onun emrinde olan siyasi iktidarlar bir koltuğuna gericileri, diğer koltuğuna faşistleri alarak, bu katliamları planladılar.

Kardeşler,

Boşuna söylemiyoruz, Sivas’ta yakanlar, AKP’yi kuranlardır diye…

Laikliği savunmanın suç olduğu bir ülke yaratmak istiyorlar.

Anayasasında şeriat hükümlerinin yer aldığı bir ülke yaratmak istiyorlar.

Cumhuriyet’in kazanımları ile hesaplaşmak istiyorlar.

İyice derinleştirdikleri, eşitsizliği, yoksulluğu, açlığı, sefaleti, işsizliği bir kader olarak yutturmak istiyorlar.

Sermaye sınıfının işçilerin sırtından kazandıkları karlarını, ülkenin kıyısına, madenine, kamu mallarına çökerek elde etikleri zenginlikleri ise “Allah’ın bir lütfu “olarak kabul etmemizi istiyorlar.

Kardeşler,

Buradan ilan ediyoruz, istedikleri Türkiye’yi onlara vermeyeceğiz.

Şatafata, tarikata, saltanata, gerici müfredata alışmayacağız.

Ne yapsalar da olmayacak, memleketi kendilerine benzetemeyecekler, azınlık olarak kalmaya ve elbet bir gün bu memleketin geleceğinden sökülüp atılmaya mahkûm kalacaklar.

Çünkü dostlar bu memlekete Hasret Gültekinler değil, cüppeli Ahmetler yabancıdır.

Bu memlekete, Behçet Aysanlar, Metin Altıoklar değil, Tügvacılar yabancıdır.

Bu memlekete, Muhlis Akarsular değil, Koçlar, Sabancılar yabancıdır.

Bu memlekete Asım Bezirciler değil, tarikatlar, cemaatler yabancıdır.

Köklerimizde, geçmişimizde, halkın çıkarları için mücadele etmek vardır. Bugün de bunu yapacağız.

Laiklik mücadelesini yükselteceğiz. Sivas’ın ışığı işte böyle sönmeyecek. Sivas’ın hesabı işte böyle sorulacak. Üzerinden yıllar geçse de Sivas katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız. Kahrolsun şeriat, yaşasın mücadelemiz…